Androsa gidiyoruz
Sabah ilk iş olarak, birşeyler yedik ve motoru çalıştırmak istedik, ama marş almadı. Yine metal parçası ile çalıştırdık. Yola çıktıktan bir saat kadar sonra rüzgar şiddeti 20-25 knotlara çıktı. Teknenin başı yine balyoz gibi dövmeye başladı denizi. Zaten geceden gelen yorgunluk da üstüne eklenince kaptan yeni geçtiğimiz bir adanın arkasına “dönsemiydik acaba?” diye hayıflandı. Fakat ben de dönme taraflısı olmayınca mücedeleye devam ettik. Akşamüstü saat 16.30 gibi Andros limanına girdiğimizde derin bir oh! çektik. Vizemiz vs. olmayışından bir sıkıntı doğmasın diye alargaya demir attık. Sonrasında ortalığı toparlamak, mazot deposuna yedek mazotu boşaltarak yolda yapılması zor işleri bitirdik. Marş arızasının push button da olduğunu tespit ettik ve butonu, somununu sökerek dışarı doğru uzattık. Artık bağlantı noktalarını tornavida ile kısa devre ederek, motor kompartımanını açmadan çalıştırabiliyorduk motoru. Akşamüstü yine makarna yapıp üzerine kaşar doğrayarak yedik. Cep radyosundan na...