Kayıtlar

Nisan, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
free web counter

Otranto' dayız

Kaptan da fazla uyumadı. Ama uyanınca, yola devam etme taraflısı olmadığı çıktı ortaya. Aslında Korfu bir solukluk yol gibi geliyor bana. Fakat kaptan rüzgarın güneyden esecğini, ve sancak baş omuzluktan geleceğini, bunun ilerlemeyi zorlaştıracağını söyledi. Ayrıca dört gecedir yol aldığımızı, beşinci gece yola çıkmak istemediğini söyledi ve yola çıkmama kararı verildi. Öğleye yakın, Guardia Costeriere(sahil muhafaza)dan geldiler. Balıkçıların ve feribotların bağlanacağı yerdeymişiz. Yerimizi değiştirmemizi istediler, ayrıca pasaportlarımızı da aldılar. Bir süre sonra pasaportlarımıza, deniz yoluyla Otrantoya giriş damgası vurulmuş olarak getirdiler. Halbuki vizemiz yoktu. Normal giriş damgası olmamalıydı. Ben, yine de sahile çıkmak istemiyordum. Bir aksilik çıkabilir ve vizemiz olmadığı için sıkıntı yaşayabilirdik. Kaptan; “Otranto’ya giriş damgasını vurduklarına göre sorun olmaz” dedi. Zaten kendisi, “denizcilere birşey diyemezler, ilaç almaya gittim derim” diyerek markete vs gidip g...

Dubrovnik'ten Otranto'ya

27 nisan Pazar sabahı saat 9.00 gibi uyandık. Bir şeyler hazırlayıp yedikten sonra Kaptan yeniden uyumaya gitti. Bu gün mazot aldıktan sonra hava müsaitse yola çıkabiliriz. Henüz banyo yapamadım. Duş-tuvalet olarak kullanılan kısım çok dar. Bakalım duşu kullanabilecekmiyim. Uygun bir zamanda bunu deneyeceğim herhalde.... Kaptan, öğlen 1.00 da uyandı. Demir alıp(bu defa “demir alırken ileri hareket versek daha iyi değilmi?” dedim. Tamam sen ileri hareket ver deyince, hafif yol ileri verdim. Hiç sigorta atmadan demir toplandı.) mazot için harekete geçtik. İstasyona gelince, oradaki görevli, Pazar günü olduğundan kapalı olduklarını, diğer taraftaki limanda yakıt alabileceğimiz açık bir yer olduğunu söyledi. Bu arada, eğer Splitte “Check out” yaptırdıysanız, buraya girmeniz sakıncalı, ceza görebilirsiniz dedi. Öteki yere gittik. Maalesef orası da kapalıydı. Kaptan, “adamın söylediği –check out, ceza- kelimelerinden kıllandığını ve yedek yakıtın bir kısmını depoya koyarak Brindisi’ye yola ç...

Split'ten Dubrovnik'e

Limandan çıktığımızda, keyfimiz çok yerindeydi. 5 mil’e yakın bir hızla seyrediyor, ufak tefek sallanmalardan rahatsız olmuyorduk. Hatta bu, biraz da eğlenceliydi benim için. Yelkecilik buysa, bu ilk yolculuk harikaydı. Gündüzden yelkenleri hazırlamıştık. Kaptan, sadece Cenova ile seyir yapmak yeterli diyordu. Ana yelkene hiç ihtiyaç olmazmış. Ama ben, hem tekneyi full yelkenle seyrederken görmek, hem de daha fazla yakıt tasarrufu olacağı için bir an önce yelkenleri basalım diyordum. Hava epey kararmıştı. Kaptan da, ilerdeki adalardan kurtulup yönümüzü güney doğuya çevirince bakarız diyordu. Ben arada, ana yelkenide açalım diyor, kendimce espri yapıyordum. Öyleya işi bitirip yola çıkmış, hafif de olsa teknenin batıp çıkması, seyrettiğim, film, yelkenli yarışları vs. görüntüleri ile kabaran isteklerime cevap olmuştu. Adaları geçip, rotamıza girdiğimizde rüzgar neredeyse kesilmişti. Rüzgarı göteren alet kendi etrafında dönüyordu nerdeyse. Fakat, açık denizin soluganları(önceki hava şartl...

Vanda Split'te

Resim